Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 17/10/2024 - Perşembe
Altın zirvede, Trump önde... Bitcoin 'kapıyı' çalıyor!
- TCMB’nin bugün sonuçlanacak olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına faiz oranlarını sabit tutmasına kesin gözüyle bakılırken, ilk faiz indirimine gideceği zamana ilişkin ötelenen beklenti sonrası, politika metninde ileriye dönük vereceği olası mesajlar dikkatle takip edilecektir. TCMB’nin net döviz pozisyonunda son on günden yaşanan 4 milyar dolar artışın sonrasında swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervlerin +29 milyar doları aşması sonrası, döviz piyasasında kırılganlık iyileşirken, USDTRY kurunu 34,20’li seviyelerde yatay seyrinin korunmaya devam ettiğini görüyoruz. Öte yandan, TCMB’nin döviz pozisyonunda belirgin bir şekilde görülen artışa paralel piyasada TL likiditesini de arttığını gözlemliyoruz. Bu bağlamda, piyasada oluşan gecelik faiz de neredeyse son bir aydır genel olarak %50 olan politika faizinin altında seyrediyor. TL likiditesinin artması ve bol olan 'malın' da fiyatı düşer ilkesinden hareketle, dün itibariyle TL referans faizin %48,50 seviyesine gerilediğini not edelim. TCMB’nin enflasyonla mücadele kapsamında devam ettirdiği sıkı para politikasına paralel, gecelik faizlerde gevşemeye pek de izin vermeyerek zorunlu karşılıkları (ZK) artırmak suretiyle piyasada var olan fazla TL likiditesini çekeceğini düşünüyoruz. TCMB’nin geçen haftalarda attığı ZK kararına rağmen likidite fazlası 466 milyar TL ile son dört ayın en yüksek seviyesine geldi.
- TCMB’nin beklentilerin üzerinde gelen Eylül ayı enflasyon rakamları sonrası ilk faiz indirimine Aralık ayında gideceğine hatta 2025’in ilk aylarına da öteleyebileceğine yönelik beklentinin de attığını görüyoruz. Bültenlerimizde sıklıkla yer verdiğimiz üzere, gerek büyümenin öncü göstergesi olan PMI verilerinin pandemi döneminden bu yana en düşük seviye gelmesi, hatta sanayide de çarkların durmaya yaklaştığına işaret eden sanayi üretim verisi ardından enflasyonla mücadelede yalnız bırakılan TCMB’nin, reel sektörden gelen 'çığlığa' kayıtsız kalmayarak faiz indiriminde çok da geç kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Netice itibariyle, enflasyonu illet bir hastalık olan kansere benzetirsek, alınan kemoterapi (faiz) hastalığı bir yere kadar iyileştirirken, ilaca bünyenin de bir müddet sonra alışkanlık yaptığını görüyoruz. Vücudun kemoterapi ilacı dışında da topyekûn kanserle mücadele etmesi gerektiğini, bu bağlamda da para politikasının yanı sıra maliye politikasının da devreye girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mesela iki gün önce Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre Eylül ayında bütçe açığı 100,5 milyar TL olurken, yılın ilk dokuz ayında açık 1,07 trilyon TL oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre ciddi mânâda artan açık, kamunun da tasarruf etmesi gerektiğini gösterdi!
- USDTRY kuru 34,20'li seviyelerde dinlenmeye geçerken, CDS risk primi 263 baz puan ile yatay seyrini korudu. İki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %42,90 seviyesine yükselerek son iki ayın en yüksek seviyesine gelirken, hisse senetleri cephesinde ise 8,700 teknik seviyesinde biraz da olsa soluklanan BIST100 ana endeksi dünkü günü de %1 yükselişle tamamladı. Türk insanının bir numaralı yatırım aracı olan gram altın ise, aşağıda da değineceğim üzere, ons altındaki yükselişin de yardımı ile 2,943 TL ile tüm zamanların yeni rekorunu kırdı.