Yalancının Pokeri
Yazar: Micheal Lewis
1980'lerde Londra'da geçen ve Salomon Brothers'de çalışan bir trader gözünden piyasada dönen dolaplar hafif de olsa mizahi bir dille anlatılıyor. Finans dünyasında benzersiz hırs, açgözlülük ve acımasız bir servete ilişkin öğretici ve eğlenceli bir öykü. Roman akıcılığında, zevkli bir anlatımı var. Tahvil ve hisse senedi piyasalarına ilgi duyan arkadaşlara okumasını öneririm.
Michael Lewis Wall Street'in başlıca yatırım şirketlerinden biri olan Salomon Brothers'ta işe başladığında, Princeton'u bitirmiş ve London School of Economics'ten henüz mezun olmuştu.
New York'ta stajyer olarak işe başlayan Lewis, izleyen üç yıl içinde Londra'da tahvil satıcılığına yükseldi ve şirket adına milyonların peşinde koşarken, modern zamanların altında hucüm dönemini para kazanma fırsatına dönüştürdü. Yalancının pokeri o çarpıcı çılgın yılların doruğuna çıkıyor ve sahne arkasında Amerikan iş dünyasının özgün ve fırtınalı görünümü yer alıyor.
Salomon Brothers'ın 41. kattaki işlem salonunun öğrenci birliklerindeki dostluğu andıran beraberliğinden, hırslı genç adamların blöf ve aldatmacayla dolu, yüksek oynanan bir oyunda her şeyi riske atmalarına neden olan vurguncu güdüsüne uzanıyor.
"Asında bıçak sırtında bir dengede yaşar profesyoneller. Kâr ve zarar birlikte yürür. Alınan her kararın, yapılan her önerinin doğruluğu veya yanlışlığı çok kısa sürede ortaya çıkar. Yapılan her hata sizi özgüveninizden, müşterinizi ise cebinden vurur."
"Karşılaştığım en büyük finansal sorun, Chase Manhattan Bank'taki hesabımın 325 dolar ters bakiye vermesi olduğu hâlde, insanlara milyonlarca dolar ile ne yapmaları gerektiğini söylüyordum. Salomon'daki ilk günlerimde ardı arkası kesilmeyen toplantılarda beni kurtaran şey, görüştüğüm insanların benden de az şey bilmeleriydi. Londra acemiler için büyük bir sığınaktır veya sığınaktı."