Faiz sebep enflasyon sonuç tezi 'topyekûn' terk ediliyor

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 07/09/2023 - Perşembe

Faiz sebep enflasyon sonuç tezi 'topyekûn' terk ediliyor

Dün Türk mali piyasalarının gündeminde ekonominin 3 yıllık yol haritasının belirlendiği ve 2024-2026 dönemine ilişkin temel makro ekonomik hedeflerin yer aldığı Orta Vadeli Program (OVP) bulunuyordu. Programı detaylı bir şekilde okumam ardından elde ettiğim izlenim, ortodox politikaların 2 yıllık bir zaman diliminde terk edilmesi ardından rotadan sapan ekonomiyi yeniden kontrol altın almak için kollar 'gerçekçi' bir şekilde sıvanmış. Hedeflerin gerçekçi olması ve doğru tespitler getirmesi olumlu olarak yorumladık. Enflasyon beklentisi yukarı çekilirken, büyüme beklentisi ise düşürüldü. Öte yandan, Merkez Bankası'nın ise araç bağımsızlığı çerçevesinde üzerine de düşeni yapacağının altı çizilmiş. 

Geçen yıl 2023 ve 2024 için %24,9 ve %13,8 olarak belirlenen enflasyon tahminini sırasıyla %65 ve %33'e yükseltti. Enflasyonun ancak 2026 yılında %8,5 ile tek haneli seviyelere ineceği öngörüldü. Daha önce 2023 için %5 ve 2024 için %5,5 olan ekonomik büyüme tahminleri ise bu yıl için %4,4'e, gelecek yıl için ise %4'e düşürüldü. Ekonomik büyümenin sonraki iki yıl hızlanarak 2026'da %5'e tekrar yükseleceği öngörüldü.

OVP'de yer alan parametreler için elbette kur varsayımı da yapılıyor. Geçmiş senelerde bu tip varsayımlara çok da fazla bel bağlamıyorduk. Lâkin döviz piyasasında ana belirleyicinin kamu olduğu düşünülürse, bu sene OVP'ye farklı bir gözle de bakmak gerekeceğini düşünüyoruz. Buna göre, 2023 yılı USDTRY kuru ortalaması 23,88 ; 2024 ortalaması ise 36,78 olarak baz alınmış. Ege Cansen'in KKM hesabındaki "Merkez Bankasına maliyeti sıfırdır" varsayımındaki (kesinlikle katılmıyorum) basitlik gibi bize de düz bir matematik yaparsak, yılın geçen süresinde ortalama USDTRY kurunun 21,76 olduğunu düşünürsek, söz konusu 23,88 ortalamayı yakalamak için USDTRY kurunun yılı psikolojik ~ 30,00 seviyesinde (ima edilen kur) kapatması gerekiyor. 

Dün Programın açıklanması ardından hükümet olarak OVP'ye desteklerinin tam olduğunu söyleyen Sn. Cumhurbaşkanı, "program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz" dedi. Akabinde, X hesabından OVP ile ilgili pek çok paylaşımda bulunan Sn. Cumhurbaşkanı "sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz" açılımı, faiz ile ilgili söyleminin ve duruşunun değiştiğine işaret ediyor! Cümlede geçen "sıkı", TCMB'nin 21 Eylül'de düzenlenecek olağan PPK toplantısında faiz oranlarında anlamlı düzeyde bir artırıma gideceğini düşündürüyor. TCMB'nin yeni ekonomi takımının arkasına hükümet desteğini de alması, Türk mali piyasaları açısından önemli bir gelişme olarak okunmalıdır!

Şimdilik, Türk mali piyasaları OVP'ye karşı anlamlı bir reaksiyon geliştirmedi. Muhtemelen, hedef koymak kolay, gerçekleştirmek ise zor diyen piyasalar ilk nazarda biraz şüpheli yaklaşsa da, yakın vadede Türk mali piyasalarında temkinli iyimser bir görünüm ağır basacağını düşünüyoruz. Görüşümüz arkasında ise, TCMB'nin araç bağımsızlığını yeniden tesis etmesi, cuma gecesi Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch'den beklenen olumlu adım ve nihayetinde 2 hafta sonra TCMB'nin faizlere tekrar 'dokuncağı' beklentimizin yattığını söylemem gerekiyor.

USDTRY kuru 26,80 seviyesinin etrafında dün de salınmaya devam ederken, CDS risk primi anlamı bir değişim göstermeden 375-380 bandında kaldı. Borsa İstanbul ana endeksi günü %0,7 oranında düşüşle tamamlarken, bankacılık endeksi ise %0,8 oranında yükseldi. Borsa ile ilgili ben yazmaktan siz okumaktan yoruldunuz ama bir müddet daha kalabalıkların çılgınlığının devam edeceği ve faiz enflasyonun altında kaldığı sürece (reel getiri yok) ve parayı mala artık (enflasyon) bağlamanın da zorlaştığı bir ortamda (kredi kanalları da tıkalı) yatırım yapmak için tek piyasa hisse senetleri kalıyor. Bu furyanın da, şirket değerlendirmelerinin hisse senedi piyasasının işaret ettiği düzeyde olmadığının anlaşılmasına (partinin ortasında birisinin ışığı açana) kadar devam edeceğini düşünüyoruz. Siz de bu sürenin yerel seçimlere kadar olduğunu da iddia edebilirsiniz. Belki de haklısınızdır! 

Bir önceki gün Vakıfbank'ın 5 yıl vadeli "sürdürülebilir" 750 milyon dolar büyüklüğünde %9,125 getirili tahvil ihracı ardından dün de sahneye çıkan Yapı Kredi, yine 5 yıl vadede "sürdürülebilir" tahvil ihracında 500 milyon dolar %9,375 ile borçlandı. CDS risk priminin 2 yılın dibine gelmesi ardından ihraçların art arda geleceğini paylaşmıştık. Yukarıdaki paragraf ile birlikte okursak, hisse senedi piyasalarında yukarı yönlü eğilimini korunmaya devam edeceğini, Türk eurobondlarının getiri sunmaya devam edeceğini, kurun 'kontrollü' bir şekilde yükseleceğini, bununla birlikte TL tahvil faizlerinin de yukarı gideceğini düşünüyoruz.

Dönelim yurtdışı piyasalara. Dün ABD'de açıklanan güçlü makroekonomik verilerin doların elini daha da kuvvetlendirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Tedarik Yönetimi Enstitüsü (ISM) çarşamba günü imalat dışı PMI'ın geçen ay 54,5'e yükseldiğini, bu rakamın şubat ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktığını ve Temmuz ayındaki 52,7 seviyesinden bu yana yükseldiğini, ödenen fiyat göstergesinin de önceki aya göre arttığını söyledi. Bunu çok açık bir şekilde enflasyon baskılarının kuvvetli olduğu şeklinde yorumladık. Bu minvalde, ABD dolarının piyasa faizi olan 10 yıllık gösterge tahvil getirileri %4,30 seviyesine dayanırken, faiz getirisi olmayan altın 1,915 dolar seviyesine kadar geriledi. Öte yandan, doların piyasa kuru olan sepet bazında DXY'nin de 105 seviyesine dayanarak son son 6 ayın zirvesine geldiğini not edelim. Suudi Arabistan ve Rusya'nın üretim kesintisini uzatma kararı ardından brent petrolün yüksek seyri keyifleri kaçırmaya devam ediyor.

DXY'nin güçlü veri ile elinin daha da güçlenmesi sonrasında EUR 1,0701 seviyesini test ederken, 1,30 seviyesinin üzerinden kısa pozisyona sahip olduğumuz Sterlin cephesinde ise 1,2480 seviyesi beklentimize paralel test edildi. Kısa vadede o oldu bu oldu şuraya değdi şeklinde okurlarımızın zihnini bulandırmak çok da istemiyoruz. Lakin, Çin ve Avrupa cephesinde 'işlerin' pek de yolunda gitmemesi nedeniyle belki -süresini tartışırız- 6 veya 9 aylık bir zaman diliminde doların 'güçlü' seyrini korumasını bekliyoruz. Bu zamana kadar pozisyonlanmamızı ve tercihlerimizi dolar lehine yapacağız. Akabinde ise, dolarda çok sert bir değer kaybının başlayacağını (bunu da bir spekülasyondan ziyade gereklilik olarak) düşünüyoruz.

ABD'de enflasyonist baskıların devam ettiğine dair yeni işaretlerin faiz oranlarının daha uzun süre yükseleceği ihtimalini artırmasının ardından küresel hisse senetleri düşüşlerine devam etti. ABD borsalarının 'sıcak' ISM verisi ardından geceyi %1 civarında düşüşle tamamlaması ardından yeni gün başlangıcında pasifiğin diğer ucunda da havanın pek de iyimser olmadığını görüyoruz. Asya borsalarında %0,5 - %1 arasında düşüşler görülürken, hâkim renk kırmızı. 

Görüleceği üzere, yurtdışı piyasalarda 'tatsız' hava korunmaya devam ediyor. Bu sabah Çin'de açıklanan ithalat ve ihracat verileri yine daralma bölgesinde açıklandı. Bugünün veri takviminde Euro Bölgesi büyümesi, içeride her hafta perşembe günü olduğu üzere TCMB ve BDDK'nın haftalık bültenleri, ABD'de ise işsizlik maaşı başvuruları takip edilecek.

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department