Enflasyon 19 yılın zirvesinde: %36 TCMB faizi: %14

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 04/01/2022 - Salı

Enflasyon 19 yılın zirvesinde: %36 TCMB faizi: %14. Reel negatif getiri: 22 bp

  • Dün TÜİK tarafından açıklanan Aralık ayı enflasyonu, beklentilerin oldukça üzerinde sonuçlandı. Aylık bazda TÜFE enflasyonu %13,58 artış kaydederken, 2021 yılı manşet enflasyonunu da %36,08'e taşıdı. Benzer bir şekilde, üreticiye yansıyan yurtiçi ÜFE enflasyonu ise Aralık ayında %19,08 artış kaydederken, yıllık rakamı da %79,89'a getirdi. Her iki gerçekleşme de 2003=100 serisinin rekoru olarak kayıtlara geçti.    
  • Yılbaşı günü akaryakıt, otoyol, köprü, elektrik ve doğalgaza yapılan doğrudan ve dolaylı zamların da 2022'nin ilk çeyreğinde enflasyon rakamlara yansıyacağı düşünülürse, her iki rakamında da mevcut enflasyon serisinin rekoru olmayacağını, enflasyonun 'hiper' kelimesi ile yakında tanışacağını düşünüyoruz! Bu bakış açısı ile, manşet enflasyonun önümüzdeki aylarda %50 seviyesine varan bir yükseliş kaydetmesi bizleri şaşırtmayacaktır. TÜFE ile ÜFE arasındaki makasının (tam 43,8 puan) tüm zamanların rekorunu kırdığını ve enflasyonist baskıların genele yayılarak sürdüğünü görüyoruz.   
  • Bültenlerimiz takip eden değerli okurlarımızın, uzunca bir süredir, döviz kurlarının girdi maliyeti üzerinden fiyatlara yansıyacağını ve kurda her %10 yükselişin 3-5 puan arası enflasyon geçişkenliğine neden olarak bir noktada enflasyon-devalüasyon sarmalına ekonomiyi sokacağından endişe ettiğimiz hatırlayacaklardır. İşte o gün dünkü gün idi!  
  • Hatta, son dönemde izlenen hatalı para politikasının tıpkı 1994 yılını andırdığını söylememiz de pek de hatalı olmamış. Keza, aylık olarak en yüksek enflasyon %23,4 ile Nisan 1994 yılında kaydedilirken, ikinci en yüksek rakam ise 2021 Aralık ayına kısmetmiş. Elbette, TCMB'nin politika hatasından geri adım atması için geç olmasa da maliyetinin artık çok yüksek olacağını düşünüyoruz. Politika faizi %14 ; enflasyon %36. Aradaki fark tam 22 puan! En azından bu ortamda mevcut para politikası uygulamasında (faiz indirimi) ısrar edilmemeli.  
  • TCMB tarafından dün yayımlanan ihracat genelgesine göre ihracat bedelinin %25'i düzenlendiği tarihteki işlem kuru üzerinden TCMB'ye satılmak üzere belgeyi düzenleyen bankaya satılacak. İhracatçının aynı zamanda ithalatçı olduğu, her 100 birim ihracatın %70 ortalama oranından hammadde ithalat bağımlılığı olduğu düşünülürse, bu uygulamanın ihracatçıyı biraz zorlayacağını düşünüyoruz. İhracat bedellerinin %25'inin TL'ye dönülme 'zorunluluğu' da 'serbest' piyasa ekonomisinde kulağımıza pek hoş gelmedi! 
  • Hazır ithalat ihracattan söz etmişken, Ticaret Bakanlığı Aralık ayı geçici dış ticaret rakamları açıklandı. Buna göre, ihracat geçen yılın aynı dönemine göre %24,9 artışla 22,3 milyar dolar; ithalat ise %29,2 artışla 28,8 milyar dolar oldu. Veriyi istediğiniz yöne eğmek diye popüler bir tabir vardır. Buna göre, ihracat rakamlarına şapka çıkarırken, ithalat rakamlarının rekor kırdığını hep göz ardı ediyoruz. Dış ticaret açığının ise genişlemeye devam ettiğini görüyoruz: Aralık ayında 6,6 milyar dolar! Demek ki, uygulanmaya konan yeni ekonomi programının temel bacağı olan üretim ve ihracat bakış açısıyla dış ticaret rakamları aynı paralelde ilerlemiyor.  

Bültenin Devamı İçin Tıklayınız