BDDK'dan serbest piyasa mekanizmasına yeni müdahale

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 27/06/2022 - Pazartesi

BDDK'dan serbest piyasa mekanizmasına yeni müdahale

  • Türkiye cephesinde kafalar oldukça karıştı. BDDK, Cuma gecesi yeni bir tebliğ yayınlayarak, şirketlerin döviz borcu ya da döviz yükümlülüğü olmamasına hatta döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri ve döviz pozisyonu tuttukları görerek rahatsızlığını dile getirdi. 
  •  Kullanılacak kredilerin üretime, istihdama, yatırıma yönelmesi gerekirken, uygun koşullu TL ticari kredi kaynakları, gerçek bir ihtiyaç olmadığı halde bazı şirketlerce döviz alımı amacıyla kullanılmasını sınırlama adına makro ihtiyati tedbir olarak aşağıdaki 3 koşulu da sağlayan şirketlere TL kredi kullandırımı yapılmayacağını duyurdu: Şirketin a) bağımsız denetime tabi bir şirket olması, b) YP nakdi varlıklarının (altın dahil, efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın) TL karşılığının 15 milyon TL’nin üzerinde olması, c) YP nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının %10’unu aşması. 
  • İşin magazin boyutunu bir kenara bırakırsak, BDDK, şirketlerin 15 milyon TL karşılığından daha fazla döviz pozisyonu tutmasından rahatsızlık duyuyor yukarıdaki 3 koşulu taşıyan şirketlere, eğer TL kredi kullanmak isterseniz, 15 milyon TL karşılığını aşan dövizini 'sat' deniyor. Bunun denetimini de bankalara yüklüyor. Elbette, önlemlerin mikro düzeye indirgenmiş olması (takip ve uygulanabilirlik) kolay bir süreç olmadığı gibi, özel şirketlerin nakit yönetimine kamunun doğrudan müdahalesi de ayrı bir başlıkta tartışılması gerekiyor. Serbest piyasa mekanizmasına bu kadar çok müdâhale edilmesi, uzun vadede daha çok sorunları da beraberinde getireceğinden endişe ediyoruz. 
  • Elbette sorulması gereken soru şu: Bundan sonra ne olacak? 15 milyon TL'den daha fazla dövizi olan şirketler, ticari faaliyetlerine devam etmek adına (kredi kullanmaları şart) dövizini bozdurarak Kur Korumalı Mevduata (KKM) yöneleceğine büyük ihtimal veriyoruz. Dövizini bozdurmak istemeyen şirketlerin önünde ise birkaç seçenek bulunuyor. İhracat yapmak için ithalat bağımlısı olan Türkiye ekonomik modelinde, ya ithalat bedellerinin ödenmesi erkene alınarak elindeki döviz eritilecek, ya da daha çok ithal edilerek para (döviz) mala bağlanacak, stoklar artırılacak. Bu da haliyle cari dengenin kısa vadede daha da bozulmasına neden olacak. Bu arada, YP nakdi varlıklar arasında sayılan altın dahil, efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın içinde eurobondun da olmadığını not düşelim.  

Bültenin Devamı İçin Lütfen Tıklayınız