2022'in özeti 2023 beklentileri: Sorun yoksa büyük sorun vardır

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 29/12/2022 - Perşembe

2022'in özeti 2023'ün beklentileri: Sorun yoksa büyük sorun vardır

Oldukça zor ve yıpratıcı geçen bir senenin ardından, aynı disiplinle, yeni bir yıla başlamadan önce geçen senenin muhasebesini yaparak 2023 yılının beklentilerini kaleme almaya çalışacağım. Her gün sabah 4:45'de kaleme aldığım ve sayısını bilemediğim kadar çok kişiye dokunan raporumun dilini yine yalın, basit ve olabildiğince anlaşılabilir olması için itina göstereceğim. Senenin son virajında, biraz da zihin yatırımı yapacak fırsat yakaladım. Bu minvalde, 2023 yılının beklentilerine günlük piyasa yorumlarında yer verme fırsatı bulamadığım bazı konulara da değinerek, önümde sihirli bir küre olmaksızın büyük resme odaklanmaya çalışacağım. Bu arada gönül rahatlığı ile not düşmeliyim ki, her sene bir önceki seneyi daha da aratırken, dünyada belirsizlik boyutu da aynı paralelde artmaya başladı! 

Belirsizliğin peşinden sürükleniyoruz

Takdir edersiniz ki, son yıllarda hep bir belirsizliğin peşinden sürükleniyoruz. Covid başımıza bela oldu; ilk önce ne olduğunu anlayamadık. Akabinde savaş çıktı, onun da nereye varacağını bilemiyoruz. Derken emtia cephesinde 'milliyetçilik' akımı başladı, devamında ise günlük hayatta hepimizin tecrübe ettiği tedarik krizi zinciri. Covid sonrası dönemde, küresel merkez bankaları, ultra gevşek para politikasına geçerek insanlar 'yaşasın' işletmeler 'ayakta' kalsın amacıyla faizleri hızla sıfırlarken barajının da (para) kapaklarını sonuna kadar açtı.


Likidte sizin de tahmin edeceğiniz üzere, reel sektör yerine sermaye piyasalarına kanalize olunca, yaşanan morfin sarhoşluğuna paralel 2021 yılını büyük bir coşku ile tamamlayan küresel mali piyasalar, 2022 yılında iki farklı şok ile karşı karşıya kalarak âdeta karaları bağladı. 'Kolay para' döneminin ardından insanların sokağa 'yeniden' çıkması ile başlaması beklenen normalleşmenin getireceği pozitif fiyatlanmanın aksine, bir tarafta her ilacın illaki bir yan etkisi vardır prensibi ile baş gösteren enflasyonun can acıtmaya başlamasına ilaveten Rusya'nın Ukrayna’yı işgali ile belirsizliğin ayyuka çıktığı yeni bir dönem ile karşı karşıya kaldık. Olumsuz havanın en büyük darbeyi indirdiği enerji ürünlerindeki fiyat artışının yanı sıra Çin'in (zero covid) sıfır vaka politikası ile bir türlü toparlayamayan tedarik zinciri sorunları ve buna bağlı arz yönlü maliyet enflasyonu 2022 yılının ana temasını şekillendirdi. Akabinde, talep kaynaklı enflasyon için çok geç de olsa merkez bankalarının müziği aniden kapatarak 2021 yılının parti havasını kökten bitirmesi ile faizler dünyanın pek çok yerinde 40 yılın zirvesine yükselerek manşetleri süslerken, bol para döneminde şaha kalkan teknoloji önderliğinde hisse senetleri ve kripto paralar neredeyse yerle yeksan oldular. Daha doğru bir yaklaşımla, yüksek enflasyon döneminde enerji dışında kalan varlık gruplarının önemli bir kısmında kayıplara neden oldu. 

Yukarıda da değindiğim üzere, her ilacın bir yan etkisi illaki vardır varsayımından hareketle, süratle artan faizlerin getirdiği sıkı para politikasının yan etkisi bu sefer de ekonomik aktivitenin sert bir şekilde soğumasına zemin hazırlarken, 2022 yılında enflasyonda en kötünün geride kaldığı düşünülürse, 2023 yılının ana temasını da resesyon kaygılarının (büyüyememe) şekillendireceğinden endişe ediyoruz. Bu senaryo, yani uçağın piste sert inişi (hard landing) piyasaların tercih sıralamasında en son sırada yer aldığını not etmek isterim. 

Önde gelen merkez bankalarının enflasyon ile büyüme arasında ya da bu tehlikeli sularda sergileyecekleri kaptanlık becerileri ve buna paralel elde edecekleri sonucu yine hep birlikte takip edeceğiz. Acaba, enflasyon kadar artmayan gelirlerin satın alma gücünde yarattığı aşınma ve buna bağlı baz etkisi ile hemen hemen dünyanın her yerinde düşecek olan enflasyona rağmen devam edecek hayat pahalılığının yanı sıra mali koşulların sıkışık devam etmesine ilaveten ekonomik büyümenin de sekteye uğraması ile yaşanacak resesyon ve buna bağlı 2022'ın ikinci yarısında başlayan işten çıkarmalar 2023 yılına nasıl bir 'bakiye' devredeceğini endişe ile takip edeceğiz. Faiz artışlarında tabir caizse kaşık kaşık ilerleyen FED'in meydana gelecek olası bir borç krizi ile kazandığı mevzilerden hızla geri çekilerek yine kepçe ile piyasaların istediğini geri mi vereceğini merakla takip edeceğiz. Malum, ne zaman bu FED başka FED desek 'bir noktada' bildiğimiz 'matbaa' FED ile yine karşı karşıya kalıyoruz. Umarım 2023 yılının da siyah kuğusu işten çıkarmaların tetiklediği ve resesyonun baş kaldırdığı bir borç krizi olmaz!

Bültenin Devamı İçin Lütfen Tıklayınız